PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Avarlar 5



LaFontaine
25.02.2010, 17:34
http://www.fotogezgin.com/turkmuhru/resimler/DZ1_avarharita.jpg


Ekonomi

Avarların ekonomik sistemi zayıftır ve göçebe hayvancılık üzerine kuruludur. Tarım, Avarlarda gelişmemiş, ancak onlara bağlı kabilelerde görülmektedir. Alman Türkolog Josef Markwart, şunları söylemiştir:

Avarlar göçebe oldukları için zaptettikleri yerlere çiftçileri yerleştirmek menfaatleri icabı idi.

Kölelik Avar toplumunda çok yaygın değildir. Köleliğin yaygın olmadığı özellikle 6. yüzyıldaki bir fetihten sonra Avarların esir ettikleri yaklaşık 10 bin kişiyi öldürmelerinden anlaşılmaktadır. Aynı zamanda Avarlar tarafından esir edilerek ülkenin bir başka bölgesine gönderilen esirlerin bir süre sonrasında özgürlüklerine kavuştukları bilinmektedir. Avar kabileleri liderleri olan kağanlarını belirlerdi. Avarlar bir süreden sonra asker yetiştiren bir kavime dönüşmüştür. Avarlara ait mücevher eşyaları çok estetiktir ve sanat alanındaki ilerlemeyi göstermektedir. Avarlar çok güzel halılar, işlemeler meydana getirmiş, ayrıca gümüş işlemeciliğinde ilerlemişlerdir. Tüm Avrupa'da Avarların özel kemerleri aranmaktadır. Avar sanatında Türk, Pers ve Çin izleri görülebilir.


Ordu

Avarlara ait ailahlar ve zırhlar Alman ve Bizans tarzlarını andırmaktadır. Avar ordusunun temel gücü süvaridir. Avrupa'daki şövalye geleneğinin bu tür süvarilerden geldiği öne sürülmektedir. Avrupa kavimleri ilk kez Avarlarda üzengiyle tanışmış, ayrıca süvari kılıcını da ilk onlarda görmüştür. Avar soylularının miğferleri diğerlerinden farklı olurdu. En yetkili komutan olan kağanın iktidarı toplanan ulusal meclis tarafından verilmekteydi. Kağanın eşine hatun, kağanın yardımcılarına ise tudun denirdi. Tudunlar büyük çoğunlukla ülkenin başka bölgelerindeki yöneticilerden oluşurdu. Bölgelerde ise yerel soylular, tarkanlar bulunurdu. Tarkanlar çeşitli düzeyde kabile liderleriydi. Kabile ve kağanlık hayatında yaşlıların ayrı bir yeri olurdu. Burada bahsedilen terimlerin birçoğu Tüklerde görülen terimlerle aynıdır. Bu yönde yapılan araştırmalarda ise Avarların doğrudan Asya'yı terk ederek göçen bir Türk kabilesi olduğu tezinin doğru olduğuna ait kanıtlar bulunmamaktadır.

Sonradan Avar ismini alan kabilelere nazaran gerçek Avarlar kağanlıkta azınlıktadır. Bu karışıklık yüzünden Avarların etnik bileşiminin anlaşılması zordur. Avar Kağanlığı da göç eden uluslar içinde bir tanesidir. Avarların yarattığı ortamda onlara bağlanan birçok kabile asimile olmuş ve karışmışlardır. Avarların savaş taktikleri Moğolların savaş taktiklerine benzemektedir. Sürekli düşmanı rahatsız ederek yakından savaş yerine uzaktan ok saldırıları ve beklenmedik anda süvari hücumu tercih edilmektedir. Saldırının tarzı belirsiz olduğundan düşman sürekli olarak moralsiz bırakılacak ve beklenmedik saldırılarla ordusunun dağıtılması başarılacaktır. Bizanslılar Avarların saldırı taktiklerini yıllarca incelemişler ve bu taktikleri benimsemişlerdir, ayrıca Avarlardan üzengiyi almışlardır. Ayrıca Avarlar süvariye karşı başarısız olsa da ormanlık alanda savaşmak için Slav piyadelerini de yetiştirip kullanmıştır. Avarların özel uçlu okları 500 metreden hedefi öldürebilmekte, 200 metreden ise metal zırhı delebilmektedir. Avar okçuları dakikada 20 ok atabilirdi.


Antropolojik veriler

Avarların %80’i Avrupa kökenli, %38’i Baltık ve Akdeniz kökenlidir. Avrupa'da Avar kabileleri etnik olarak Avrupalıdır. Arkeolojik kazılarda elde edilen bulgular bu verileri doğrulamaktadır.Çıkık burun ve çene kemiklerinin yanısıra uzun boylu sarışın erkeklere ait kalıntılar bulunmuştur. Buluntuların arasında Sarmat, Kafkasya ve Moğol halklarına ait örnekler de bulunmuştur ama sıklık olarak azınlıktadır. Mezarların yapısına göre yapılan değerlendirmelerde sosyal yapı olarak Moğollarla benzerlikler bulunmuştur. Uzmanlar arasında buna karşı çıkanlar olduğu gibi (Gumilyovym), onaylayanlar da bulunmatadır (Istvan Erdeji). Muhtemelen Avrupaya ilk ayak basan Avarlar uzun ve sarışın olsa da azınlıktaydılar ve Cermen kavimleri, Sarmatlar, Baltlar içerisinde asimile oldular.


Kültür

Avarlar, Cermen kabilelerinden Bavarialılarla temas etmiştir. Bavaria kelimesinin ise Beyaz Avarlar veya Asil Avarlar anlamına geldiği iddia edilmektedir. Ayrıca eski Yunan şehirlerinden Navarin'in isminin de eis ton Avarinon (burada avarlar vardı) anlamına geldiği söylenmektedir. Arnavutluk'daki Antivari'nin Civitas Avarorum (Latince: Avarların topluluğu) olan ismi de Avarlardan gelmektedir. Ayrıca J. Markvart, O. Pritsak, V. F. Minorsky, V. M. Bejlis, M. G. Magomedov ve Т. M. Ajtberov gibi tarihçilerin geneli tarafından kabul edilen teze göre Kafkaslarda ve özellikle Dağıstan'da Avarların bulunmuştur. Afganistan'daki Kunduz bölgesi ortaçağda Var-Valiz (Avarların şehri) olarak bilinmekteydi. Çin kaynaklarında ise bu şehirden Ahuan diye bahsedilmektedir. Birçok Slav dilinde Avar kelimesi büyük, dev anlamına gelmektedir ve özellikle edebiyat eserlerinde ve bilgisayar oyunlarında doğaüstü yaratıklar için kullanılmaktadır.


Mirasçıları

Kafkasyalı Avarlar genetik olarak yeterince araştırılamamıştır. Y-DNA verisi konusunda sıkıntı olduğu için Kafkasya Avarları'nın Avrasya Avarlarıyla bağları bilimsel olarak incelenememiştir. Dağıstan'da Avarlara ait zengin arkeolojik sahalar keşfedilmiş olmasına rağmen, bu sahalar arkeoloji disiplini haricinde incelenmemiştir. 8. ve 9. yüzyıllara ait kimi bulguların Sarmatlara ait olduğu düşünülmektedir. Ancak bölgedeki Pers etkisi de durumu karmaşıklaştıran bir unsur olaak değerlendirilmektedir. Bölgedeki Avarlara ait bilgilerin hangisinin bir efsane hangisinin doğru olduğuna dair veriler çok azdır. Bilinen gerçekler; Avar kelimesi etnik olarak var olmasına rağmen bölgede Avar varlığına dair bilgi çok azdır, Moğollarla Avarlar arasındaki yakın ilişkilere dair belgeler mevcuttur, gen yapısı olarak Avarlar İranlılardan çok Dağıstanlılara benzemektedir.