PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Necmi ile Necmiye-5- Son (Gerçek bir Aşk Öyküsü)



тɪʟรıɱ
04.11.2009, 21:19
Necmiye artık kararlıydı. Ne yapması gerektiğini çok iyi biliyordu. Kapıyı birdenbire açacak ve gördüğü manzara karşısında soğukkanlılığını koruyup aldatılmanın bedelini Necmi’ye ödetecekti.

Son bir kez kulağını duvara dayadı. Artık sesler daha net duyuluyordu. Necmi’nin sesi geliyordu içeriden. Karyola gıcırtısı ile birlikte inleme sesleri. “Ulan Necmi, benimle yatarken bile bu kadar ses çıkarmıyordun?” “Demek doğruymuş, Fatma haklıymış!” diye düşünürken, bir yandan yanaklarının ıslandığını hissetti. Gözlerinden yaşlar geliyor, gözleri kararıyordu. Duygusallığın yeri yoktu, güçlü olmalıydı. Eliyle gözyaşlarını silerken burnunu yavaşça çekti.

Artık beklemenin bir anlamı yoktu. Yatak odasının kapısını yavaşça araladı. Artık sesler daha iyi duyuluyordu. Görmeye çalıştı içeride olanları. Kapıyı biraz daha aralayınca her şeyi daha net görmeye başladı. Yatak bir yandan sallanıyor, sadece Necmi’nin kafasını gördüğü yorgan kabarmış deniz dalgası gibi bir iniyor bir çıkıyordu. Hele duyduğu inleme sesi Necmiye’yi daha da delirtmişti. Silahını yatağa doğrulttu ve öfkeyle seslendi.

“Necmiiiiiiiii! Yapmayacaktın bunu bana. Rezil, aşağılık herif!”

Necmi bir anda kafasını çevirip duyduğu sesin şaşkınlığı içerisindeyken elinde silahla Necmiye’yi görünce “ Dur, ne yapıyorsun? Dur…” diyene kadar ardı ardına gelen silah sesleri kulağında çınlamaya başladı. Vücudunun önce ısındığını sonra soğumaya başladığı hissetti. Sadece gözkapaklarını hareket ettirebiliyordu. Konuşmak istiyor ama sadece nefesini hissedebiliyordu. Bu duyduğu en son sesti.

Necmiye elindeki silahın sıcaklığını hissederken genizini yakacak derecedeki barut kokusu da odaya yayılmıştı. Kulakları silah sesinden çınlamaya başladı. Zira bütün mermileri yatağa boşaltmıştı. Silah elinden düşüverdi. Aklı tamamen durmuştu. Ne olduğunu ne yaptığını düşünmeye başladı. Evet, intikamını almıştı. Kendisini aldatan Necmi’yi ve aşığını vurmuştu. Merak etmeye başladı, o kadının kim olduğunu. Nefesini tutarak yatağa yaklaştı. Kanlar içince yüzüstü yatan Necmi’ye bakarken kulaklarındaki çınlama sesi geçmiş ve anlayamadığı garip bir ses duymaya başlamıştı. Bu ses, sanki su akmayan bir musluktan gelen ses gibiydi.

Tısssssssss…

Yorganı kaldırıp Necmi’yi çevirdiğinde gördüğü şeye anlam vermeye çalıştıysa da öylece yere yığılıp kaldı. Duyduğu “Tıss sesi” kadına benzeyen büyük bir balondan geliyordu ve o kadından çıkan hava sesi azalırken, yüzü ve bedeni büzülüyordu.

Yere çöken Necmiye, bir daha doğrulamadı.